İK profesyonelleri son yıllarda ivmeli bir değişime şahitlik ve öncülük ediyor. İK dünyası geleceğe öngörülenden çok daha hızlı ulaşmakta kararlı görünüyor ve gündem çok hızlı değişiyor. İnsan odaklı insan kaynakları yaklaşımı varlığını güçlenerek sürdürüyor. İnsan odaklı İK yaklaşımının öncelikleri arasında ilk sıralarda kapsayıcılık ve çeşitlilik kavramları yer alıyor. Peki, son zamanlarda oldukça sık duyduğumuz çeşitlilik ve kapsayıcılık tam olarak ne anlama geliyor?
Çeşitlilik ve Kapsayıcılığı Tanıyalım!
Bir cümle ile çeşitlilik ve kapsayıcılık nedir derseniz şu şekilde yanıt verebiliriz: ‘Çeşitlilik bir partiye davet edilmekse kapsayıcılık o partide dans etmek isteyecek kadar rahat hissetmektir.’ Çeşitlilik, farklı kültür, din, dil, cinsiyet, ırk, yaş ve eğitim seviyesine sahip olan tüm bireylerin bir ekip içerisinde eşit koşullarda yer alabilmesini hedefliyor. Kapsayıcılık kavramı ise bir şirkette yer alan tüm çalışanların iş ortamında kendilerini rahat ve özgür hissetmelerini sağlayan yaklaşımı ifade ediyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılığı ele aldığımızda bu konuda büyük önem taşıyan bilinçsiz önyargı kavramına da değinmek gerekiyor. Genellikle ait olunan toplumun genel geçer değer yargıları ile şekillenen bu ön kabuller bilinçsiz şekilde gelişiyor. İş dünyası profesyonelleri tüm süreçlere objektif yaklaşmaya çalışsalar dahi bilinçsiz önyargılar karar verme süreçlerini etkileyebiliyor.
Bilinçsiz Önyargıyı Tanıyın ve Engel Olun
Uzmanlar kararlarımızın yüzde 93 oranında bilinçaltımız tarafından belirlendiğini düşünüyor. Bu noktada gerçekten kapsayıcı bir kurum kültürü için öncelikle bilincinde olmadığımız önyargılarımızı keşfetmemiz gerekiyor. Günümüzde kusursuz bir çalışan deneyimi ve güçlü bir kurum kültürü için kapsayıcı bir çalışma ortamı en önemli kriterler arasında yer alıyor. İyi bir işletme imajı yaratmayı değil gerçekten çeşitliliği kucaklayan bir kurum olmayı başaran şirketler aynı zamanda sektörlerinde ciddi rekabet avantajı sağlıyor. Çeşitlilik ancak kapsayıcılık ile birlikte yürütülmesi durumunda anlam kazanıyor. Ne dersiniz sonuçta kimse dans edecek kadar rahat hissetmediği bir partiden keyif almaz değil mi? Peki ya sizce kapsayıcılık ve çeşitlilik yakın gelecekte temel İK dinamikleri arasında yer alacak mı? Kesin cevabı maalesef henüz bizde bilmiyoruz ancak idenfit ailesi olarak gerçekten kapsayıcı bir kurum kültürü inşa etmeyi önemsiyoruz! Çeşitlilikten güç aldığımız yarınlarda görüşmek dileğiyle.