İbraname, iş sözleşmesi sona eren işçinin işverenden izin, kıdem, ihbar gibi alacaklarını aldığını ve herhangi bir alacağı kalmadığını gösteren belgedir. İlk kez 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen ibraname, kural olarak sözleşme niteliği taşırken bazı hallerde feragat veya ödeme makbuzu gibi nitelikler de taşır. İbraname nedir, ibranamenin geçerlilik şartları nelerdir ve ibraname nasıl yazılır sorularının cevaplarını sizler için derledik.
İbraname Nedir?
İbraname, işçi ve işveren arasında alacak ilişkisinin sona erdiğini bildiren belgedir. Bu kelimenin sözlük anlamı ‘aklanma belgesi’dir. Bir işçi işten ayrılırken iş hukuku ve iş sözleşmesinden kaynaklanan her türlü hak ve alacağını aldığına dair bir belge imzalar. Bu belge alacaklının yani işçinin borçludan her türlü hak ve alacağını aldığını, aralarındaki borcun sıfırlandığını belirtir.
İbranamenin bir diğer tanımı; işçinin işten ayrıldığı zaman kıdem, ihbar, genel tatil veya yıllık izin alacağı gibi tüm alacaklarını işverenden aldığını ve işverenden başka herhangi bir alacağı kalmadığını yani işverenin ibra edildiğini, aklandığını gösteren belge veya sözleşme şeklindedir.
İbraname Geçerlilik Şartları Nelerdir?
İbranamenin geçerlilik şartları, Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan 420/2 düzenlemesinde belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre ibraname için hem işçi hem de işveren birtakım hususlara dikkat etmelidir. Bu hususlar sağlandığı taktirde geçerlilik söz konusu olacaktır. İbranamenin hüküm doğurabilmesi için aşağıdaki şartları sağlaması gerekir:
- İbranamenin yazılı olması gerekir. Bu durum bir metin olması ve altında da işçinin imzasının olması anlamına gelir, bunun dışındaki herhangi bir beyan hukuken anlam ifade etmemektedir. İbranamenin sözlü şekilde yapılması durumunda geçersiz olacağı bilinmelidir.
- İş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren en az 1 ay süre sonrasında ibraname imzalanmalıdır. Burada amaç işverenin işçiye baskı yapmasına engel olmaktır.
- Belgede yer alan ibra konusu alacağın türü ve miktarı açıkça ve net bir şekilde belirtilmelidir. Genel olarak kullanılan hak ve alacak türleri beyanı kabul edilmeyecek, her türlü hak ve alacak detaylıca yazılacaktır.
- İşçiye yapılacak olan ödemeler elden değil, eksiksiz şekilde banka kanalıyla yapılmalıdır. Banka hesabı işçinin kendisine ait olmalıdır.
Yukarıda belirtilen maddelerde yer alan özelliklere sahip olmayan ibranameler geçersiz sayılır. Yapılan ödemeler ise işverenler tarafından banka makbuzu ile ispatlanmadığı sürece ibranameye dayanarak borcun sonlandığı iddiasında bulunulamaz.
İbraname Nasıl Yazılır?
İbranamenin hukuken geçerli sonuç doğurabilmesi için özenle ve dikkatle yazılması gerekir. İş hukukuna uygun olarak ve tüm mevzuat hükümleri göz önünde tutularak yazılması gereken ibraname, hukukçu olmayan kişilere yazdırılmamalıdır. Hukuk bilgisi yeterli olmayan kişilere yazdırılan belgeler kopyala yapıştır, ezber metinlerdir ve uygulamada bu davalarda yazılan metinlerle istenilen sonuçlar elde edilemez.
‘İbraname elle yazılmaz’ gibi herhangi bir hüküm yer almamasına rağmen resmi belge olmasından ötürü bilgisayar ortamında yazılması tercih edilir. Böylece yanlış anlaşılmaların da önüne geçilecektir. Tüm yazı tipleri ve renkleri aynı olmalıdır.
İbraname yazılırken var olan bir taslak doldurulmaz, belge sıfırdan yazılır. Aksi durumda beyan edilen belge geçersiz sayılacaktır. Ayrıca ibranamede yer alan işçi, işveren isimleri tam ve eksiksiz şekilde yazılmalıdır. Belgenin imza bölümleri tam olmalı, paragrafları ise nizami şekilde hizalanmalıdır.
İbranamenin Sınırlanması
İbraname, bazı hal ve durumlarda kanunen sınırlanır. Bu hallerden biri alacak üzerinde rehin hakkı bulunmasıdır. Bu alacak ancak rehin hakkına sahip olan kişi rıza gösterdiği zaman ibra edilebilir. Hukukta bu ve bunun gibi örnekler başka hal ve durumlarda da söz konusudur.
İşçiler İbranameyi İmzalamak Zorunda Mı?
İşçilerin ibraname imzalaması zorunlu bir durum değildir. Kimse işçileri bu belgeyi imzalamaya zorlayamaz. Hatta imzalamaya zorlamak cezai sorumluluk dahi doğurur. İbranameyi imzalamayan işçi için işverenin zorlama davranışlarda bulunması hukuki açıdan onun aleyhine durumlar yaratacaktır. Bu nedenle gerçek durumun ispatı için işverenin başka hukuki hazırlıklar gerçekleştirmesi gerekir.