Entelektüel sermaye terimi toplu olarak bir kuruluşun değerini ve bir işletmenin rekabet gücünü belirleyen tüm kaynakları ifade eder. İnsan kaynakları perspektifinden entelektüel sermaye terimi, kolayca finansal şartlara çevrilebilir değildir. Bir şirketin diğer tüm varlıkları ve değerlerini ifade etmek için standart kriterler vardır. Bu nedenle bu terime finansal olmayan varlık denebilir.
Entelektüel Sermaye Nedir?
Günümüz iş ortamında entelektüel sermaye, örgütlerde gelişme ve rekabet gücü sağlayan en kritik faktörlerden biridir. Entelektüel sermaye, doğası gereği soyut olma eğilimindedir ve değerini belirleme konusunda meydan okuma eğilimindedir. Entelektüel sermaye, değer yaratma ve bir şirketin rekabet avantajını ve başarısını artırma amaçlıdır. Entelektüel sermaye, zenginlik yaratmaya ve diğer yüksek değerli varlıkların üretimine yardımcı olur. Bir işletmedeki entelektüel sermaye, firmanın geleceğini belirleyen fikirlerin zenginliğini ve inovasyon yeteneğini içerir.
Bir şirketin mal ve hizmetlerini nasıl üreteceği konusunda geliştirdiği bilgi ve beceriler vardır. Bu bilgiler şirketin geçmişi, müşteriler, satıcılar, süreçler, paydaşlar ve rakip için değerli olabilecek tüm bilgileri kapsar. Dolayısıyla entelektüel sermaye, sadece örgütsel bilgi değil, aynı zamanda endüstri bilgisidir. Hem bilişsel bilginin hem de deneyimle ilgili tüm bilgilerin birleşimidir.
Geçmişte bireyler, örgütsel performansın mali ve gider kalemlerine bağlı olduğuna inanıyorlardı. Ancak, günümüzde şirketlerin başarısının organizasyonel performansa katkıda bulunan entelektüel sermaye maddelerine bağlı olduğu görülüyor.
Entelektüel Sermayenin Unsurları
Entelektüel Sermayenin tanımlarında aşağıdaki kavramlar yer alır:
- İnsan sermayesi; şirketin çalışanlarında bulunan bilgi ve yetkinliklerdir.
- İlişki sermayesi; bir şirketin, tedarikçiler, ortaklar, müşteriler, satıcılar vb. gibi harici taraflarla olan tüm iş ilişkilerini kapsar.
- Yapısal sermaye, bireysel çalışanların yeteneklerinin ötesinde kolektif bilgi birikimidir.
Kısaca, tüm unsurlar bir şirketle ilgili dış taraflar ile ilgili ve ttüm yönleriyle ilgili önemli bilgiler bütünü olarak düşünülebilir.
İnsan Sermayesi
İnsan sermayesi, çalışan deneyimi, becerileri, bilgisi ve yetenekleri gibi yetkinliklerden gelen ekonomik değerdir. İnsan sermayesi, binalar ve teçhizat gibi maddi varlıkların aksine, maddi olmayan bir varlıktır. İnsan sermayesi gibi hem maddi hem de maddi olmayan varlıklar ekonomik değere sahiptir.
Ekonomik değer sağlayan beşeri sermaye varlıkları; çalışanın fiziksel ve zihinsel sağlığı, kişisel değerler ve inançlar; iş etiği ve eğitim şeklinde sıralanabilir. İnsan sermayesi, diğer sermaye biçimleri gibi ölçülebilir ve geliştirilebilir bir yatırım getirisi (ROI) sağlar.
İnsan sermayesi yönetiminin amacı, rekabet avantajı elde etmek için bir kuruluşun insan sermayesinin ekonomik veya ticari değerini en üst düzeye çıkarmaktır. Etkili insan sermayesi yönetimi, kuruluşun beşeri sermaye girişimlerini başarılı bir şekilde takip etmesini sağlar.
İlişki Sermayesi
İlişki sermayesi diğer adıyla müşteri sermayesi, kuruluşun çalışanları, yatırımcıları, müşterileri, tedarikçileri, vb. ile olan ilişkisini kapsar. Tüm yatırımcılara, müşterilere, tedarikçilere, çalışanlara yönelik incelemelerini içerir.
Müşteri sermayesi şunları içerir:
- Müşteri memnuniyetine dayalı güçlü ve istikrarlı ilişkiler
- Tekrarlanan işlemler
- Finansal büyüme ve müşteri sermayesi için kullanılabilecek fiyat araştırması
Yapısal Sermaye
Yapısal sermaye, müşteri sermayesinin organizasyonel değer üzerindeki etkisinden kaynaklanır. Piyasanın gerektirdiklerini karşılamak için geliştirilen örgüt kapasitesidir. İşletmede oluşturulan bilgi birikimi ve düzeyi, verilerin elde edilmesi, işlenmesi ve uygulanması sürecini kapsar.
Yapısal sermayenin iki amacı vardır. Bunlardan birincisi, bilgiyi düzenlemek ve o şekilde aktarmaktır. İkincisi ise, ihtiyaç duyulan kişilerin doğru zamanda devreye girmesine yardımcı olacak verilere ve uzmanlığa ulaşmaktır.
İnsan Kaynaklarında Entelektüel Sermaye
Günümüzde, çalışanların ya da iş başvurusu yapan kişilerin nitelikleri konusunda yüksek talepler bulunuyor. İşverenlerin aradıkları kriter artık sadece pozisyon ile ilgili bir eğitim değil. Karmaşık iş ortamı, insan ihtiyaçlarının değişimi, mal ve hizmet kalitesi talepleri, yoğun teknik gelişme, organizasyon ve iş özelliklerinde değişiklikler talepleri de değiştiriyor. Bilgi teknolojilerinin gelişimi, küreselleşme ve uluslararasılaşma sonucu ortaya çıkan ek talepler hem çalışanları hem de iş arayışındaki kişileri zorluyor. Bu üretken çağdaki her çalışanın iş pozisyonu ne olursa olsun yeni görevlere açık olmaya ve kendisini geliştirmeye yöneltiyor. Bu nedenle şirketleri rekabette öne çıkaracak temel unsurlar artık soyut varlıklar olarak görülüyor. Soyut varlıklar ise çalışanların sahip oldukları değerler ve farklılıklar ile şirkete katkı sağlaması olarak tanımlanabilir.
Entelektüel sermayenin en önemli unsuru insan sermayesidir. İnsan sermayesinin başarılı bir şekilde yönetilmesi de insan kaynaklarının başarısı ile sağlanır. Bu nedenle insan kaynakları kapsamlarını genişletmeli ve insan kaynağını verimli hale getirmelidir.