İK, başka hiçbir yere uymayan küçük ve büyük tüm görevleri yerine getirerek bir kuruluşun çatlaklarını doldurur. İK’nın bir şirket içinde oynadığı en önemli rol, danışmanlık, bireysel çalışanların ve ekiplerin problemler üzerinde çalışmasına ve yüksek verimlilik oranlarını yeniden kazanmasına yardımcı olmaktır. Bu rollerin en başında da çalışan ruh sağlığı gelir.
İK uzmanlarının eğitimli psikiyatristler olmadıklarını ve birçoğunun gerçek danışmanlık veya terapi konusunda deneyimsiz olduğunu unutmamak önemlidir. Öyleyse, İK çalışanlarının çalışanlara zorluklar boyunca yardım etmeleri gerekiyorsa, ruh sağlığı hakkında neyi bilmeleri gerekir?
Ruh Sağlığı Nedir?
Ruh sağlığı, bedeni değil zihni etkileyebilecek tüm sorunları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Ruh sağlığı, psikolojik ve duygusal sağlık olarak tanımlanır.
Birincisi, insan beyni, zihinsel sağlık alanındaki profesyoneller tarafından bile büyük ölçüde anlaşılmazdır. Bir kişinin zihinsel olarak sağlıklı olup olmadığını belirlemek basit bir görev değildir. Ruh sağlığı ile ilgili sorunlar, zihinsel ve duygusal rahatsızlıktan fiziksel hastalığa ve belli belirsiz davranışlara kadar pek çok şekilde ortaya çıkabilir. Daha da kötüsü, çeşitli ruh sağlığı sorunlarının nedenleri genler gibi biyolojik faktörlerin yanı sıra travma veya istismar gibi yaşam deneyimlerini de içerir.
Ruh sağlığı konusundaki farkındalığın artması sayesinde, daha fazla insan rahatsızlıkları için tedavi aramaya başlamıştır. İK uzmanlarının görev süreleri boyunca neredeyse ruh sağlığı yerinde olmayan bir çalışanla karşılaşması oldukça mümkündür. Dolayısıyla, İK’nın işyerinde çalışan ruh sağlığı konularını nasıl ele alması gerektiğini öğrenmesi oldukça önemli bir konudur.
İş Yerinde Çalışan Ruh Sağlığı Neden Önemlidir?
Çalışanların nerede çalıştığına bakılmaksızın, işyerinde ruh sağlığını yönetmek ve desteklemek oldukça önemlidir. Evden çalışmanın arttığı ve küresel bir krizle karşı karşıya kalınan günümüzde çalışan ruh sağlığı ile ilgili bilgi sahibi olmak birçok İK yöneticisinin hayatında bir zorunluluk halini almıştır.
Yapılan bir araştırmaya göre iş liderlerinin çoğunluğu (%86) çalışan ruh sağlığı konusunda endişeli olduklarını söylüyor. Rapora göre, ankete katılanların neredeyse yarısı (%45) çalıştığı şirkette kimin yardımcı olabileceğini ve şirketin hangi faydaları sunabileceğinden emin olmadıklarını belirtiyor. Rapora göre ruh sağlığı deneyimlerini paylaşmak için güvenli bir alan sunabilir ve çalışanlara “hassas konular hakkında konuşmanın sorun olmadığı” mesajı göndermeli.
İK’nın Çalışanların Ruh Sağlığına İlişkin Sorumluluğu Nedir?
Ruh sağlığı ile mücadele eden çalışanlara yardımcı olmak için İK departmanlarının yapması gereken ilk şey, kendilerini ve genel olarak iş gücünü eğitmektir. Ruh sağlığıyla ilgili konuların çoğu, yanlış bilgilendirme nedeniyle mevcuttur. Bu durum, insanların yardım istemesini oldukça zorlaştırır.
Çalışan ruh sağlığı ile ilgili sorunlar oldukça yaygındır. Dünyada her beş kişiden birinin hayatlarının bir noktasında ruh sağlığı sorunları yaşadığı tahmin ediliyor. Ancak bu kişilerin sadece üçte birinin tedavi göreceği öngörülüyor. Bunun nedeni, ruhsal sağlık sorunları olduğunu kabul eden kişilere karşı değişen olumsuz tepkilerdir.
Ruh sağlığı sorunları her şeyden önce sağlık sorunlarıdır. Bir kanser teşhisinin geçerliliğini asla sorgulanmaz ancak depresyon, anksiyete ve diğer rahatsızlıkları olan kişilere genellikle aşılması veya güçlenmesi söylenir. Buna rağmen beyin vücuttaki diğer organlar gibidir. Hastalandığında tedavi edilmesi gerekir.
İş gücünüze bu ruh sağlığı sorunlarının temellerini öğretmek ve bu sorunlara sahip insanların tehlikeli olduğu düşüncesini ortadan kaldırmak önemlidir. Bu davranış, sorunlar ile mücadele eden insanlar için çok daha güvenli bir ortam yaratır. Ruhsal sağlık konusunda doğru şekilde konuşmaların yapılması olumsuz durumları sona erdirmenin ilk adımıdır.
İK, Ruh Sağlığı Sorunlarına Nasıl Yaklaşmalı?
Çalışan ruh sağlığı konusunda bilgilenmek isteyen İK çalışanları, ruhsal sorunlar hakkındaki bilgilerini güçlendirmeyi düşünebilir. İK çalışanları ruhsal hastalıkları çevreleyen istihdam yasalarını bilmeli ve işverenlerine özgü kurallar konusunda bilgilenmelidir. İK, aynı zamanda, işyeri kültürünü iyileştirecek ve genel olarak iş gücünün daha rahat hissetmesine yardımcı olmak için çalışanlara uyum konusunda destek olmalıdır. Bir çalışma ortamı, zihinsel koşulların gerçekliğini kabul etmelidir. Ayrıca çalışanların tedavilerine yardımcı olunduğunda çalışan ruh sağlığı konusunda sorunlar daha konuşulur olacak ve çalışan performansı da artacaktır.