İşe iade davası, işten çıkarılan bir çalışanın belirli şartları taşıması halinde başvurabileceği yasal bir haktır. İş Kanunu kapsamında iş güvencesini sağlayan bu hak, bazı özel koşulların yerine getirilmesine bağlıdır. Her ne kadar dava süreci olarak anılsa da, çoğu durumda arabuluculuk yoluyla çözüme ulaşmak mümkün olmaktadır. Tarafların arabuluculuk aşamasında uzlaşması durumunda mahkeme sürecine ihtiyaç kalmaz. Bu da hem zaman hem de maliyet açısından ciddi avantajlar sunar. Ancak anlaşma sağlanamayan durumlarda, işçi işe iade davası açma hakkını kullanabilmektedir.
Tüm sürecin doğru yönetilmesi, hak kaybının önlenmesi açısından büyük önem taşır. İşe iade hakkınızı kullanmadan önce yasal süreçleri ve detayları iyi bilmeniz gerekir. Sayfanın devamında bu sürece dair merak edilen tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.
İçindekiler
- İşe İade Davası Nedir?
- Hangi Şartlarda İşe İade Hakkı Sağlanır?
- İşe İade Başvurusu Nasıl Yapılır?
- İşe İade Dava Açma Süresi Nedir?
- İşe İade Davasında Hangi Taleplerde Bulunulabilir?
- İşe İade Davası Ne Kadar Sürer?
- İşe İade Davası Sonrası Süreç
- İşe İade Davası Devam Ederken İşçi Farklı Bir İşte Çalışabilir mi?
- Sık Sorulan Sorular
İşe İade Davası Nedir?
İşe iade davası, işçinin geçerli bir neden olmaksızın işten çıkarılması durumunda devreye girer. Bu dava ile işçi, aynı koşullarda işine geri dönmeyi talep edebilmektedir. Ancak bu hak, belirli şartlara ve sürelere bağlıdır. İşçi, fesih kararının ardından bir ay içinde arabulucuya başvurmalıdır. Arabuluculuk süreci çözümsüz kalırsa, dava açma hakkı doğar. Dava süreci başlamadan önce usule uygun adımlar atılmalıdır. İşveren, mahkeme kararıyla işe iadeye mecbur kalabilmektedir. Ancak işe başlatmaması halinde tazminat yükümlülüğü doğmaktadır. Bu nedenle süreç, hem işçi hem işveren açısından dikkatle yürütülmelidir.
Kimler İşe İade Davası Açabilir?
İşe iade davası, iş güvencesi kapsamındaki işçinin hukuki korunma yollarından biridir. Geçerli bir neden olmadan işten çıkış süreciyle karşılaşan işçi, işe dönüş talebinde bulunabilmektedir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için belirli yasal şartların sağlanması gerekmektedir. İş Kanunu ve Basın İş Kanunu kapsamında haklı nedenle fesih edilmeyen çalışanlar bu haktan yararlanabilmektedir. Ayrıca işyerinde en az otuz işçinin çalışması gerekmektedir. İşçinin belirsiz süreli sözleşmeyle çalışıyor olması da bir diğer zorunluluktur. Altı aylık kıdem şartı da önemli bir kriterdir.
Yer altı işçileri ve sendika temsilcileri için istisnalar bulunmaktadır. Arabuluculuk süreci, dava açmadan önce tamamlanması gereken ilk adımdır. Taraflar arabuluculukta anlaşamazsa, iki hafta içinde dava açılabilmektedir. Belirli süreli sözleşmeyle çalışan işçilerin bu hakkı yoktur. Ancak uygulamada bazı sözleşmeler, fiilen belirsiz kabul edilerek dava açılabilmektedir. Ayrıca işveren vekili olmayan çalışanlar işe iade davası açabilmektedir. Tüm bu şartlar sağlanıyorsa, işçi işe dönüş hakkını yasal yoldan arayabilmektedir.
Hangi Şartlarda İşe İade Hakkı Sağlanır?
Haksız şekilde işten çıkarılan bir işçi, bazı yasal şartlar sağlandığında işe dönüş talep edebilmektedir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için belirli koşulların eksiksiz karşılanması gerekir. Öncelikle, işçinin İş Kanunu’na ya da Basın İş Kanunu’na tabi olması şarttır. İşyerinde en az otuz işçi çalışıyor olmalıdır. Ayrıca iş sözleşmesi belirsiz süreli olmalı ve işçinin altı aylık kıdemi bulunmalıdır. İşverenin feshi, geçerli bir nedene dayanmıyorsa işçi dava açabilmektedir. Tüm şartlar sağlanmışsa, işe iade davası açma hakkı doğar. Bu davada ispat yükü işverene aittir.
İşe İade Başvurusu Nasıl Yapılır?
İşe iade başvurusu, mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte başlatılması gereken kritik bir süreçtir. İşçi, işe iade kararı sonrasında kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işverene başvurmalıdır. Bu başvuru, yazılı olarak ve belgelenebilir şekilde yapılmalıdır. En güvenli yol noter aracılığıyla ihtar çekmektir. Ayrıca iadeli taahhütlü posta da tercih edilebilmektedir. Başvurunun net, açık ve ciddi bir dille yapılması gerekir. Başvuru süresi içinde işlem yapılmazsa, işe dönüş hakkı sona erer. Bu yüzden sürelere dikkat etmek büyük önem taşır. Başvuru yapıldığı tarihten sonra işverenin 1 aylık süresi başlar. Bu sürede işçiyi işe başlatmazsa, işe başlatmama tazminatı gündeme gelir. Hak kaybı yaşamamak için süreç mutlaka bir uzman rehberliğinde yürütülmelidir.
İşe İade Dava Açma Süresi Nedir?
İşe iade davası açılabilmesinin ilk şartı, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 30 gün içinde arabulucuya başvurmaktır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve geçmesi halinde dava açma hakkı kaybedilmektedir. Arabuluculuk başvurusu, işe iade sürecinin başlangıç adımıdır. Taraflar bu süreçte anlaşamazsa, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde dava açılması gerekir. Bu noktada sürelerin doğru hesaplanması büyük önem taşır. Zira zamanında başvuru yapılmazsa, işçi yasal hakkını kullanamaz. Sürelerin bağlayıcı olması nedeniyle dikkatli ve planlı hareket edilmelidir.
İşe İade Davasında Hangi Taleplerde Bulunulabilir?
İşe iade davası açan bir işçi, yalnızca işe dönüş talebiyle yetinmek zorunda değildir. Dava kapsamında, fesih sürecinde uğradığı maddi zararların telafisi için boşta geçen süre ücretini de talep edebilmektedir. Ayrıca işveren, mahkeme kararına rağmen işçiyi işe başlatmazsa, işe başlatmama tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. Mahkeme, bu talepleri birlikte değerlendirerek karar verir. İşçi, tüm bu haklarını yasal süresi içinde ve eksiksiz biçimde ileri sürmelidir. Sürecin etkili yürütülmesi için uzman desteği alınması büyük avantaj sağlar.
İşe Başlatmama Tazminatı
İşe iade kararı kesinleştiğinde, işverenin işçiyi yeniden işe alma yükümlülüğü doğar. Ancak işverenin, işçiyi işe başlatmama hakkı da bulunmaktadır. Bu durumda, işçiye en az dört, en çok sekiz aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödemesi gerekir. Tazminat tutarı belirlenirken, işçinin kıdem süresi ve aldığı brüt maaş dikkate alınır. Ayrıca sosyal haklar da hesaplamaya dahil edilmektedir. Tazminat tutarı işçinin kıdemi 6 ay ile 5 yıl arasında ise 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında ise 5, 15 yıldan fazla ise 6 ay ile 8 ay olarak belirlenecektir. Bu tazminat, iş güvencesini koruma amacı taşır ve işverenin keyfi fesih uygulamalarına karşı caydırıcı rol oynar.
İşe İade Davası Ne Kadar Sürer?
İşe iade davası süreci, birçok etkene bağlı olarak farklı sürelerde tamamlanabilmektedir. Mahkemelerin yoğunluğu, dosyanın kapsamı ve tanık beyanları bu süreci doğrudan etkilemektedir. Ortalama bir işe iade davası, ilk derece mahkemesinde 6 ila 12 ay arasında sonuçlanmaktadır. Ancak karar sonrası taraflar istinaf yoluna başvurursa süreç uzar. Bölge adliye mahkemelerinde istinaf süreci genellikle 6 ila 9 ay sürer. Böylece tüm dava süreci toplamda 1.5 ila 2 yıla kadar çıkabilmektedir. Dava, basit yargılama usulüne tabi olduğu için görece hızlı ilerler. Taraflar arabuluculukta anlaşırsa, yargılamaya gerek kalmadan uyuşmazlık çözülebilmektedir. Bu nedenle yasal sürelere dikkat etmek ve süreci baştan itibaren doğru yönetmek büyük önem taşır.
İşe İade Davası Sonrası Süreç
İşe iade davası sonuçlandığında süreç, mahkeme kararının kesinleşmesiyle birlikte resmen başlar. İşçi, kararın tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde yazılı olarak işverene başvurmalıdır. Bu başvuru, işe başlama isteğini net şekilde içermelidir. Başvuru süresi geçirilirse, fesih geçerli sayılmaktadır ve işe dönüş hakkı kaybedilmektedir. İşveren ise bu başvurudan sonra 1 ay içinde işçiyi işe başlatmakla yükümlüdür. Başlatmazsa, işçiye en az 4, en fazla 8 aylık maaş tutarında işe başlatmama tazminatı öder. Bu tazminat, işçinin kıdemine ve mahkeme kararına göre belirlenmektedir. Ayrıca işçiye, boşta geçen en fazla 4 aylık süre için ücret ve sosyal haklar da ödenmektedir. Bu tutar, brüt ücret üzerinden hesaplanmaktadır.
İşe iade davası kaç maaş alınır sorusunun yanıtı, bu nedenle 4 ila 12 maaş arasında olarak değişmektedir. Öte yandan, işçi daha önce kıdem ve ihbar tazminatı almışsa bu durum dava açmasına engel değildir. Tazminat alınmış olsa bile, işe iade davası açılarak haklar korunabilmektedir.
İşe İade Davası Devam Ederken İşçi Farklı Bir İşte Çalışabilir mi?
İşe iade davası devam ederken işçinin başka bir işte çalışması, hukuki açıdan engel teşkil etmez. Türkiye’de yargılama süreci, arabuluculuk dahil edildiğinde ortalama 1,5 ila 2,5 yıl sürebilmektedir. Bu kadar uzun bir süreçte işçiden hiçbir işte çalışmaması beklenemez. Geçimini sağlamak zorunda olan işçi, dava devam ederken başka bir işte çalışabilmektedir. Yargıtay kararları da bu durumu desteklemekte, işe iade talebinin samimiyetini bu nedenle sorgulamamaktadır. Önemli olan, işçinin mahkeme kararı sonrası yasal süresi içinde işe iade başvurusu yapmasıdır. İşverenin de işe başlatma davetine zamanında ve dürüst bir yaklaşımla yanıt verilmesi gerekir. Bu koşullar sağlandığı sürece, işçinin başka bir işte çalışıyor olması boşta geçen süre ücreti ya da işe başlatmama tazminatı açısından hak kaybı yaratmaz.
Sık Sorulan Sorular
İşyerinde en az 30 işçi çalışıyorsa, işçi belirsiz süreli sözleşmeyle ve en az 6 ay kıdemle çalışıyorsa; fesih geçerli nedene dayanmıyorsa dava açılabilmektedir.
İşveren işçiyi işe başlatmazsa, 4 aya kadar boşta geçen süre ücreti ve 4 ila 8 maaş arasında işe başlatmama tazminatı öder.
Mahkeme işe iade kararı verirse, işçi 10 iş günü içinde işverene başvurur; işveren 1 ay içinde işe başlatmazsa tazminat yükümlülüğü doğar.
İade kararının kesinleşip işçiye tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 iş günü içinde başvuru yapılmalıdır.
İşçinin aynı işverene bağlı olarak en az 6 ay kıdemi olması gerekir. Yer altı işçileri için bu şart aranmaz.