Organizasyonel öğrenme, bir organizasyon içinde bilgi aktarma sürecini tanımlamak için kullanılır. Şirketiniz deneyim kazandıkça, zamanla gelişme göstermelidir. Ekip ve şirket bu süre zarfında iş yapma şeklini iyileştirebilecek her türlü konuyu kapsayan geniş bir bilgi tabanı oluşturmalıdır.
Genel olarak uzmanlar, bir şirket içinde var olan ve büyüyen dört farklı bilgi türünden bahseder. Öğrenme topluluklarını şu şekilde ayırırlar:
- Bireysel
- Grup
- Organizasyonel
- Kurumlararası
Bireysel Öğrenme
En küçük öğrenme topluluğudur. Bireysel bir çalışan yeni beceriler veya fikirler öğrendiğinde, şirket içerisindeki üretkenliği ve performansı iyileşir. Bu bireysel öğrenmenin şirkete faydasını en üst düzeye çıkarmak için öğrendiklerini iş arkadaşlarıyla paylaşması gerekir. Aksi takdirde, bu beceri sadece çalışana kalır. Çalışan başka bir işe geçerse, bilgi de onunla birlikte hareket eder.
Grup Öğrenme
Gruplar veya çalışan ekipleri de birlikte yeni beceriler öğrenebilir. İnsanlar zamanlarının çoğunu belirli iş arkadaşlarıyla bir ekipte çalışarak geçirir. Bu ekipler grup olarak öğrenme koordinasyonu sağlama eğilimindedir. Grup üyeleri, sosyal psikolojik farkındalık ile gelişir. Bu, her kişinin kendisini grubun bir parçası olarak algıladığı ve bir grup üyesinin eylemlerinin grubu bir bütün olarak etkilediği anlamına gelir.
Organizasyonel Öğrenme
Organizasyonel öğrenme, organizasyonun işlevi ile ilgili bilgi edinme ve bu bilgiyi değişen bir ortama uyum sağlamak ve verimliliği artırmak için kullanma sürecidir.
İK Uzmanları Organizasyonel Öğrenme Hakkında Ne Bilmelidir?
İlk olarak İK uzmanlarının organizasyonel öğrenmenin ne olduğunu anlamaları gerekir. Organizasyonel öğrenme, ortak bir zemin bulmak, değerler, terminoloji, davranış ve iş stratejisi üzerinde anlaşmaya vararak şirket ile uyumlu hale getirilmesidir.
Değişen zamanlara duyarlı olmak için dayanıklılığı ve beceriyi geliştirmek gereklidir. Öğrenme birkaç düzeyde gerçekleşir.
Bireysel bilgi, ekip ya da organizasyonel bilgi ile toplanmaz. Sırf bireyler “en iyi ve en parlak” diye kolektif bilgi ve yorum olmadan ortak bir anlam yoktur. Ortak bir anlam olmadan, iş stratejisiyle uyumlu amaçlı eylemlere sahip olmak zordur. Bu ortak anlamın yokluğu çatışma yaratır.
Bir iletişim kolaylaştırıcısı olarak İK, bir kuruluşun karşılaştığı sorunlara yönelik sorular sorar ve yanıtlar üretebilir.
İK Uzmanları Organizasyonel Öğrenmeyi Nasıl Geliştirebilir?
- Kişiselleştirilmiş içerik: Her kişinin belirli bir öğrenme stili ve özel öğrenme ihtiyaçları vardır. Örneğin, bir İK uzmanının ihtiyaç duyduğu ağ oluşturma becerileri, bir IT uzmanının ihtiyaç duyduğundan çok farklı olacaktır. Buna göre, içerik büyük ölçüde değişecektir. İçerik, role, coğrafyaya, performans beklentilerine, dağıtım kanallarına, öğrenme stillerine göre farklılaşabilir. Yalnızca kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunulduğunda, kişiler öğrenmeye karşı bir ilgi geliştirecektir.
- İçeriğe sürekli bağlılık: Şirketler, öğrenme yolculuklarına genellikle öğrenme yönetim sistemine yeni içerik yükleyerek ve birbirleriyle iletişim kurarak başlar. Çalışanların birkaç ayda bir aynı içeriği görünce ilgisini kaybetmesi doğaldır. İçerik, değişen öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak ve kişilerin katılımını sağlamak için sürekli güncellenmelidir.
- Sosyal öğrenme: Öğrenme, artık bir çalışanın bir modüle giriş yapması, modülü tamamlaması ve çıkış yapmasıyla sınırlı değildir. Sosyal etkileşimler, bilgi ve deneyim zenginliği yoluyla öğrenilecek çok şey var. Günümüzde bilgiyi geniş bir ölçekte erişilebilir ve paylaşılabilir hale getirmek için çok sayıda sosyal öğrenme platformu mevcut. Sosyal öğrenme etkileşimli ve eğlencelidir ve aynı zamanda harika bir katılım ortamı sunar.
Sonuç olarak İK uzmanları, geniş organizasyonel bakış açısıyla yardımcı olabilir. İK uzmanları, insan verilerini bir araya getirebilir ve iş verileriyle karşılaştırabilir. Stratejiyle daha iyi uyum sağlamak için çalışan verilerinin nerede düzeltilmesi gerektiğini belirlemeye yardımcı olabilirler. İK, daha sonra test edilebilecek bir hipotez oluşturmak için mevcut verilere işaret edebilir. Bu, İK’nın ekip veya bireysel düzeyde öğrenme oluşturarak katabileceği gerçek bir değer olacaktır.