Çalışan deneyimi, bir çalışanın şirketiyle çalışmasının sonucunda ona verdiği değerler toplamını ifade eder. Hem metot hem de yaklaşım bakımından bakıldığında müşteri deneyimi ile arasında büyük benzerlikler bulunur. Eğer bir işletmenin kusursuz bir müşteri deneyimi yaratma ile ilgili bir hedefi varsa her şeyden önce iyi bir çalışan deneyimi oluşturması gerekir.
“Çalışan deneyimi nedir?” diye merak ediyorsanız ilk olarak kısaltmasını öğrenmelisiniz. Çalışan deneyimi genellikle İngilizcesi olan “Employee Experience” kelimesinin kısaltması ile yani EX şeklinde anılır. Günümüzde Apple, Starbucks, Google ve Amazon gibi işletmelerin sunduğu muhteşem müşteri deneyimi, alt kademeden en üst kademeye kadar çalışanlar ile ilgilidir. Yani çalışan memnuniyeti yüksek olan çalışanların eseridir.
İçindekiler
- Çalışan Bağlılığı Neden Önemlidir?
- Çalışan Deneyimi ve Çalışan Bağlılığı
- Çalışan Deneyiminin Rolü Nedir?
- Çalışan Deneyimi Nedir ve Ne Değildir?
- Çalışan Deneyimi Nasıl Artırılabilir?
- Doğru Çalışan Deneyimi Sağlama
- Çalışan Yaşam Döngüsü Aşamaları Nelerdir?
- Çalışan Deneyimi Yönetimi için Anketler
- Çalışan Deneyimi ve Çalışan Katılımı
- Çalışan Deneyiminin Geleceğinde Neler Var?
- Liderler Çalışan Deneyimini İyileştirmek İçin Şimdi Ne Yapabilir?
- Çalışan Deneyimi Nasıl Ölçülür?
- Çalışan Deneyimi için Yapılan Anketlerde Gizlilik
- Çalışan Deneyimi için Kurum İçi Geri Bildirim Kanalları
- Sık Sorulan Sorular
Çalışan Bağlılığı Neden Önemlidir?
Çalışan bağlılığı, bir çalışanın işine ve organizasyonuna duyduğu duygusal bağlılıktır. Ve bu bağlılık pek çok alanda olumlu izler bırakır. Bağlılık duyan çalışanlar daha yüksek motivasyonlu, oldukça üretken olup ayrılma eğilimleri daha düşüktür. Bu durum, işletmelere daha az çalışan sirkülasyonu, yüksek müşteri memnuniyeti ve olumlu bir iş yeri kültürü olarak geri döner.
Çalışan bağlılığı, şirketlerin uzun vadede ekonomik başarılarını artırır. Çünkü çalışanların şirkete katkıları daha yüksek olur ve işlerine katma değer katarlar. Dolayısıyla, bağlılığı yüksek çalışanlara sahip işletmeler, inovasyon ve rekabet avantajı kazanır. Ayrıca, sürdürülebilir bir başarı elde edebilirler.
Çalışan Deneyimi ve Çalışan Bağlılığı
Çalışan deneyimi ve çalışan bağlılığı, birbiriyle ilişkili iki önemli kavramdır. Ve işletmelerin başarısı üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Bir çalışanın işe alındığı andan işten ayrılmasına kadar geçen süre zarfında yaşadığı tüm etkileşimler, prosesler ve iş yeri koşullarını kapsar. İş ortamı, yönetimle ilişkiler, teknolojik altyapı ve kariyer gelişim fırsatları gibi unsurlar çalışan deneyiminin temel bileşenlerini oluşturur. Bu deneyimin olumlu olması, çalışanların iş yerinde kendilerini daha değerli hissetmelerine katkı sağlar.
Çalışan deneyimi, çalışan bağlılığını doğrudan etkilemektedir. Çalışan bağlılığı, bir çalışanın işine ve organizasyona karşı duyduğu duygusal bağlılık ve sorumluluk bilincini ifade eder. Olumlu bir çalışan deneyimi, çalışanların şirkete ve onun hedeflerine daha fazla bağlanmasını sağlamaktadır. İş yerinde kendilerini desteklenmiş ve takdir edilmiş hisseden çalışanlar, işlerine daha fazla özveri ile yaklaşır. Ayrıca, organizasyonun başarısına daha fazla katkı sunma eğiliminde olur.
Bu bağlamda, çalışan deneyiminin iyileştirilmesi, organizasyonların çalışan bağlılığını artırma stratejileri arasında kritik bir öneme sahiptir. Çalışan deneyiminin olumsuz olduğu durumlarda, bağlılık düzeyinin düşük olması kaçınılmazdır. Dolayısıyla bu durum çalışan devir oranının artmasına, verimliliğin düşmesine yol açar. Bu bağlamda, çalışan deneyimine yönelik stratejik yatırımlar, organizasyonların sürdürülebilir başarı elde etmesi açısından son derece önemlidir.
Çalışan Deneyiminin Rolü Nedir?
“Deneyim, aklın okuludur.” özdeyişinde de altı çizildiği gibi hayat deneyimlerin yorumlanmasıyla alakalıdır. Çalışan deneyimi, organizasyonların başarısı için kritik bir role sahiptir. Ve iş yerinde çalışanların yaşadığı tüm etkileşimlerin toplamını ifade eder. Bu deneyim, bir çalışanın işe alım sürecinden başlayarak organizasyon içindeki günlük faaliyetlerine, liderlik ile ilişkilerine, kariyer gelişimi fırsatlarına ve hatta işten ayrılma aşamalarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Çalışan deneyiminin kalitesi, çalışanların motivasyonunu ve uzun vadeli bağlılığını belirlemede önemli bir faktördür. Pozitif bir çalışan deneyimi, çalışanların işlerine ve organizasyona daha fazla değer katmasını sağlar.
Çalışan deneyimi, organizasyonun performans ve verimliliği üzerinde de doğrudan etkili olur. İyi bir çalışan deneyimi, çalışanların işlerinde daha yaratıcı ve verimli olmalarına olanak tanır. Aynı zamanda, bu deneyim çalışanların şirketle olan bağlarını güçlendirerek daha düşük işten ayrılma oranlarına yol açar. Çalışanların kendilerini değerli ve desteklenmiş hissettikleri bir ortamda daha uzun süre çalışmaları, organizasyonun iş gücü istikrarını sağlamasına yardımcı olur.
Çalışan Deneyimi Nedir ve Ne Değildir?
En net ifadeyle çalışan deneyimi; çalışanların şirketleriyle gerçekleştirdikleri etkileşimlere dair sahip oldukları algıların bütünüdür. Bir diğer deyişle çalışan deneyimi; çalışan değer önermesinden, çalışan yaşam döngüsünden ve cuma günleri yapılan serbest kıyafet uygulamalarından daha fazlası olmaktadır. Çalışan deneyiminin içerisine zorlayıcı performans değerlendirmelerinin yapıldığı günler ya da hasta olduğunu öğrenen bir çalışanın yöneticisinden gördüğü tutum da girer.
Ayrıca şirketlerin yaptıkları son çalışan bağlılığı anketi ve çalışan memnuniyeti anketi sonrasında çalışanlardaki kaygıları ele almaya yönelik aksiyonların alınıp alınmaması da çalışan deneyimi ile direkt olarak ilişkilidir. Hatta bu faaliyetler, şirkette düzenlenecek masa tenisi turnuvalarından dahi daha etkili olabilir. Neticede her şey algılarla ilgilidir. Şirketin sunduklarından çok çalışanların algıladıkları etken bir faktör haline gelir.
Bu algılar doğrultusunda çalışan deneyimi; iyi, kötü, olumlu ya da olumsuz olabilir. Çalışan deneyiminden çıkan sonuç, şirketi daha başarılı bir pozisyona sokabileceği gibi kötü sürüklenişe de itebilir. Çünkü başarının temelinde etkili bir slogan, kaliteli bir Excel tablosu veya gündemi sarsan bir teknoloji değil; insan vardır. İnsanı iyi yönetmek; başarı hedeflerine ulaştıracak en kestirme ve nitelikli yoldur.
Çalışan Deneyimi Ne Değildir?
- Çalışan deneyimi; dinlenme odalarında oyun konsolu, langırt ya da açık büfe bulunması değildir. Bu tip yan hakların uygulanması oldukça kolay olmakla beraber çalışanı kısa süreli olarak iyi hissettirir. Dolayısıyla bu uygulamaları hayata geçirerek çalışanlarda bağlılık yaratmak ya da şirket ile alakalı temel problemlerini çözmek pek mümkün olmaz.
- Yani çalışan deneyimi “Çalışan Değer Önermesi” olan EVP değildir. EVP, son dönemlerde İK sektöründe bir hayli popüler hale gelen bir terimi temsil eder. EVP, çalışan deneyiminin bir parçası olarak bilinse de ele aldığı ya da odaklandığı konular açısından çok daha dar bir kapsama sahiptir. EVP’de işveren markası, mevcut ya da potansiyel çalışanlarla alakalı olarak incelenir.
- Çoğu şirkete göre kendi çalışan markasının yaratmanın ve aynı zamanda yönetmenin önemi büyüktür. EVP’de kabiliyetli kişilerin ilgisini çekmenin yanı sıra bireyin şirkete katılması, şirkette devam etmesi ve çalışan bağlılığı oluşturulması gibi kararlar da önemlidir. Her ne kadar EVP, oldukça değerli ve gelişen bir alan olsa da çalışan deneyimini açıklamak için yeterli bir kavram olmaz.
- Ayrıca EX, bir yetenek yönetimi ya da insan kaynakları gelişimi de olmamaktadır. Doğru bir çalışan deneyimi tasarlamak için bu detaylar hakkında fikir sahibi olmak gerekir. Bütün bu kavramlar büyük bir resmin küçük parçaları olarak ele alınabilir. Örneğin çalışan memnuniyeti de çalışan deneyiminin bir parçasıdır. Yani çalışan deneyimi yalnızca çalışanın şirketle ilgili hissettiklerinden ibaret değildir.
Çalışan Deneyimi Nasıl Artırılabilir?
Personel deneyimini artırmak, hem çalışanların memnuniyetini hem de organizasyonların verimliliğini artırmak için oldukça önemlidir. Öncelikle, etkili bir iletişim ortamı sağlamak gerekiyor. Çalışanlar kendilerini değerli hissetmek istiyor, bu yüzden açık ve şeffaf bir iletişim şart. Düzenli toplantılar yapmak ya da anketler düzenleyerek çalışanların düşüncelerini almak, herkesin sesinin duyulmasını sağlar.
Ayrıca, çalışanların kariyer gelişimlerine yatırım yapmak da motivasyonlarını artırır. Eğitim programları, akıl hocalığı fırsatları ve kariyer yollarının belirlenmesi, çalışanların kendilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Esnek çalışma koşulları sağlamak da büyük bir artı olacaktır. Esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma imkanları, çalışanların iş ve özel yaşam dengelerini daha iyi ayarlamalarına yardımcı olur.
Pozitif bir iş kültürü oluşturmak da çok önemli. Destekleyici ve kapsayıcı bir ortamda çalışanlar kendilerini daha iyi hissederler. Takım çalışmasına ve iş birliğine teşvik eden bir atmosfer yaratmak, çalışanların organizasyona daha bağlı hissetmesini sağlar. Başarıların tanınması da motivasyonu artırır; bu nedenle ödül ve tanıma programları büyük bir fark yaratır.
Doğru Çalışan Deneyimi Sağlama
Çalışan deneyimi konusunda incelenmesi ve üzerine düşünülmesi gereken en önemli nokta; çalışanların iyi sonuçlar alabilmesine yardım etmek için doğru çalışan deneyiminin nasıl oluşturulacağı olmalıdır. Aslında bir işletmede her şey çalışanlar ile alakalıdır ve bunu fark ettiğiniz zaman çalışan deneyimini nasıl sağlayabileceğinizi, şirkette nasıl bir dönüşüm başlatabileceğinizi görebilirsiniz. Bu noktada genellikle liderlerin iyi gözlem yapması gerekir.
Yönetici pozisyonundaki kişiler, şirketin genelinde, bir bölümünde ya da yalnızca bir ekip üzerinde; çalışanların şirketle alakalı algılarının tamamını iyi bir şekilde okumalıdır. Ardından onları teşvik edecek biçimde çalışan deneyimi tasarlamalı, oluşturmalı ve bunu sürekli hale getirmelidir. Stratejileri belirleyen veya kararlar alan yönetici pozisyonundaki kişilerin birincil önceliği çalışanları, ikincil önceliği müşterileri ve sonraki önceliği ise paydaşları olmalıdır.
Unutulmamalıdır ki EX, insan kaynaklarının sorumluluğundan çok daha fazlasıdır. EX; şirketteki tüm liderlerin temel kaygısı haline gelmelidir. Aynı zamanda EX, yalnızca iyi algıları değil, kötü algıları da kapsar ve tasarımsal düşünmeyi gerektirir. Bu pratikler doğrultusunda planlanan faaliyetler; çalışan deneyimini olumlu yöne çekerek şirkete fayda sağlamaya yardımcı olur. Sonrasında çalışan bağlılığı ve memnuniyeti de artar.
Çalışan Yaşam Döngüsü Aşamaları Nelerdir?
Çalışan yaşam döngüsü, bir çalışanın organizasyonda geçirdiği aşamaları ifade eder. Bu döngü genellikle şu aşamalardan oluşur:
1. İşe Alım
Bu aşama, açık pozisyonların belirlenmesi, adayların aranması, mülakatların yapılması ve en uygun adayın seçilmesini içerir.
2. Oryantasyon
Yeni çalışanların organizasyona giriş yaptığı bu aşamada, şirket kültürü, politikaları ve iş tanımları hakkında bilgilendirilir.
3. Gelişim ve Eğitim
Çalışanların becerilerini geliştirmek için eğitim programları ve kariyer gelişim fırsatları sunulur.
4. Performans Değerlendirme
Çalışanların performansı düzenli olarak değerlendirilir, güçlü ve zayıf yönleri belirlenir ve geri bildirim verilir.
5. Bağlılık ve Motivasyon
Çalışanların işlerine olan bağlılıkları artırmak için ödül sistemleri ve tanıma programları uygulanır.
6. İşten Ayrılma
Çalışanın organizasyondan ayrılması, emeklilik veya başka bir işe geçiş gibi nedenlerle gerçekleşir. Çıkış mülakatları yapılarak geri bildirim alınır.
7. Sonrası ve Analiz
Ayrılma sonrası, süreçlerin analizi yapılır; çalışanların neden ayrıldığını anlamak, organizasyonun gelecekteki stratejilerini geliştirmek için önemlidir.
Çalışan Deneyimi Yönetimi için Anketler
Çalışan deneyimini etkili bir şekilde yönetebilmek yalnızca insan kaynakları departmanının görevi değildir. Bu yönetim süreci alt kademeden en üst kademeye kadar bütün yöneticilerin sorumluluğundadır. İşe yeni başlamış olandan tutun da işten ayrılan çalışana dek herkesin hemen hemen her etkileşiminin nitelikli şekilde ölçümlenmesi gerekir. Bu, “Çalışan memnuniyeti için neler yapılabilir?” sorusunun ilk ve en önemli cevabıdır.
Dönemsel değerlendirme anketleri ve çalışan memnuniyeti anket soruları yanı sıra direkt olarak olay bazlı olan görev değişikliği, terfi, istifa ve eğitim gibi konuların da anketler ile beraber ölçümlenmesi önemlidir. Aynı zamanda yapılan anketlerin tamamında açık ve kapalı uçlu soruların da yer alması gerekir. Bu anketlerde çalışanlar yöneticileri ve çalışma arkadaşlarını, yöneticiler de çalışanlarını değerlendirebilmelidir.
Performans ve çalışma sistemi üzerine yapılabilecek olan bu anketlerin yanı sıra şirketin çalışma koşulları, şirketin çalışanlarına sunduğu ulaşım, sağlık ve yemek gibi imkanların durumu ile ilgili de anketlerin yapılması kritik bir öneme sahip olur. Üstelik bunlara dair anketlerin gerçekleştirilmesi dahi çalışanların gözünde pozitif bir algı oluşturabilir. Bu davranış, kendilerinin önemsendiğini hissetmelerine yardım eder.
Çalışan Deneyimi ve Çalışan Katılımı
Çalışan deneyimi ve çalışan katılımı, bir organizasyonun başarısı için kritik öneme sahip iki kavramdır ve birbirleriyle sıkı bir ilişki içindedir. Bir çalışanın iş yerinde geçirdiği süre boyunca yaşadığı tüm etkileşimler, prosesler ve deneyimleri kapsar. Bu, işe alım sürecinden başlayarak oryantasyon, kariyer gelişimi, günlük iş süreçleri ve işten ayrılma aşamalarına kadar uzanır. Pozitif bir çalışan deneyimi, çalışanların iş yerinde kendilerini değerli hissetmelerini ve motivasyonlarını artırmalarını sağlar.
Öte yandan, çalışan katılımı, çalışanların işlerine ve organizasyona karşı duyduğu bağlılık ve özveri düzeyini ifade eder. Yüksek çalışan katılımı, çalışanların işlerinde daha etkin olmalarını, daha iyi performans göstermelerini. Ayrıca, organizasyonun hedeflerine ulaşmak için daha fazla çaba sarf etmelerini sağlar.
Çalışan Deneyiminin Geleceğinde Neler Var?
Çalışan deneyiminin geleceği, iş dünyasının dinamiklerini yeniden şekillendiren teknolojik ve sosyal dönüşümlerin etkisiyle oldukça heyecan verici bir evrime doğru ilerliyor. Uzaktan ve hibrid çalışma modellerinin kalıcı hale gelmesi, ofislerin fiziksel yapısını sorgulamamıza neden oluyor. Gelecekte, çalışanlar işlerini dünyanın dört bir yanından, kendi esnek zaman dilimlerinde yürütme özgürlüğüne sahip olacaklar. Bu durum, sadece verimliliği artırmakla kalmayacak. Aynı zamanda bireylerin iş-yaşam dengelerini daha derin bir şekilde kavramalarına olanak tanıyacak.
Kişiselleştirilmiş deneyimler ise bu dönüşümün merkezinde yer alacak. Yapay zeka ve veri analitiği, çalışanların ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak için kullanılacak. Çalışanlar, kariyer gelişimlerinden çalışma ortamına kadar her şeyde bireysel tercihlerine göre özelleştirilmiş çözümler alacaklar. Örneğin, akıllı yazılımlar, çalışanların hangi eğitimlerin kendileri için en faydalı olacağını önererek, sürekli öğrenme kültürünü güçlendirecek.
Liderler Çalışan Deneyimini İyileştirmek İçin Şimdi Ne Yapabilir?
Liderler, çalışan deneyimini iyileştirmek için çeşitli stratejiler geliştirebilir ve uygulamaları hayata geçirebilir. İlk olarak, açık ve şeffaf bir iletişim sağlamak, çalışanların düşüncelerini dinlemeye yönelik önemli bir adımdır. Düzenli toplantılar, geri bildirim seansları ve anketler aracılığıyla çalışanların görüşlerini almak, kendilerini değerli hissetmelerini sağlar.
Bunun yanı sıra, liderlerin çalışanlarının bireysel ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak için zaman ayırmaları gerekmektedir. Bu, çalışanların kariyer hedefleri, eğitim ihtiyaçları ve iş-yaşam dengeleri hakkında bilgi edinmeyi içerir. Yeni çalışanlar için etkili ve kapsamlı uyum programları hazırlamak da önemlidir. Bu programlar, şirket kültürü, değerler ve ekip dinamikleri hakkında bilgi vererek çalışanların organizasyona hızlı bir şekilde adapte olmalarını sağlar.
Çalışan Deneyimi Nasıl Ölçülür?
Çalışan deneyimini saptamak, organizasyonların çalışanlarının memnuniyetini ve bağlılığını anlamaları açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu veriyi ölçmek için kullanılan yöntemler arasında anketler ve geri bildirim, en etkili yaklaşımlardan biridir. Bu anketler, çalışanların iş tatmini, yönetimle olan ilişkilerini ve genel iş ortamını değerlendirmelerini sağlar. Açık uçlu mülakat soruları ekleyerek çalışanların düşüncelerini iyice anlamak da mümkündür.
Çıkış mülakatları, çalışanların organizasyondan ayrılma nedenlerini anlamak için önemli bir araçtır. Bu mülakatlar, organizasyondaki güçlü ve zayıf yönlerin belirlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, çalışma içi geri bildirim oturumları çalışanların deneyimlerini ölçmek için etkili bir yöntem sunar. Performans değerlendirmeleri sırasında alınan geri bildirim, çalışanların deneyimlerini anlamalarına katkı sağlar.
Net Tavsiye Skoru (NPS), çalışanların organizasyonu başkalarına önerme olasılığını ölçen bir diğer yöntemdir. Çalışanlar, organizasyonu ne ölçüde tavsiye ettiklerini belirten bir skala üzerinden puanlar verirler. Performans göstergeleri de çalışan deneyimini değerlendirmede önemli bir rol oynar. İş gücü devri oranı, absenteizm oranı ve üretkenlik gibi metrikler, çalışan deneyiminin kalitesini dolaylı yoldan değerlendirmeye yardımcı olur.
Idenfit Geri Bildirim İle Çalışan Deneyimini İyileştirme
Idenfit İnsan Kaynakları Yönetimi yazılımı, Geri Bildirim özelliği yaptığı anketler veya anlık durum güncellemeleri ile firmalara, yöneticiler ve çalışanlar arasında bildirim akışı sağlama olanağı sunar. Böylelikle, çalışan deneyimini iyileştirmek isteyen işveren veya yöneticiler çalışanlarından aldıkları geri bildirimler ve anket sonuçları ile kendilerinin göremedikleri problemleri görmüş olur ve iyileştirme yoluna gidebilirler. Bildirim ve anketler çalışanların istekleri doğrultusunda kendi isimleri ile veya anonim olarak yapılır.
Idenfit’in Geri Bildirim özelliğiyle çalışanlarınızın sesini daha iyi duyun ve işletmenizi geliştirin. Daha fazla bilgi almak için formu doldurun ve hemen keşfetmeye başlayın!
Çalışan Deneyimi için Yapılan Anketlerde Gizlilik
Yapılan anketlerden hem güvenilir hem de doğru sonuçlar almak istiyorsanız gizliliği mutlaka sağlamalısınız. Ayrıca, çalışanlarınızı uygulamaların gizliliği konusunda ikna etmelisiniz. Hatta bazı çalışan deneyimi anketleri anonim şekilde yapmalıdır. Ayrıca, anonim olmayanlarını da çalışanların kişisel bilgilerinin gizliliğini güvence altına alarak sunmalısınız. Çalışanların anketi doldururken rahat hissetmeleri önemlidir. Bunu sağlamak adına, verdikleri bilgilerin diğer çalışanlar veya yöneticilerle paylaşılmayacağını mutlaka vurgulamalısınız.
Çalışan Deneyimi için Kurum İçi Geri Bildirim Kanalları
Kurumunuzda çalışanların, akıllarına gelen her konuda geri bildirimde bulunabileceği kanalların yer alması önem taşır. Hatta bu geri bildirimleri sağlıklı şekilde değerlendirebilmek için sınıflandırdıktan sonra alakalı birimlere ulaştırabilirsiniz. Bir internet sitesi, kurum içinden geri bildirimlerin alınabilmesi için oldukça kullanışlı bir mecra olur. Böylece şirket tarafından sunulan hizmetler ya da ürünler, çalışanların gözünden de değerlendirilebilir.
Sık Sorulan Sorular
Çalışan deneyimi uygulamaları, bir organizasyonun çalışanlarının memnuniyetini ve bağlılığını artırmak için hayata geçirdiği çeşitli stratejileri ve prosesleri içerir. Bu uygulamalar arasında öncelikle oryantasyon programları yer alır. Yeni çalışanların organizasyona hızlı bir şekilde adapte olmalarını sağlamak için yapılandırılmış eğitim prosesleri uygulanır.
Bir organizasyonda çalışanların deneyimlerini ve memnuniyetlerini iyileştirmek için stratejiler geliştiren ve uygulayan profesyoneldir.
Çalışan deneyimi, anketler ve geri bildirimlerle, çıkış mülakatları ve iş içi geri bildirim oturumlarıyla sağlanır. Ayrıca, Net Tavsiye Skoru (NPS) ile, performans göstergeleriyle ve çalışan bağlılığı anketleri ile ölçülür.