Ana SayfaGüncel BilgilerCinsiyete Dayalı Ücret Farkı

Cinsiyete Dayalı Ücret Farkı

Yazar

Tarih

Kategori

Cinsiyete dayalı ücret farkı iş dünyasında hala varlığını hissettiriyor mu? Benzer eğitim ve deneyim düzeyinde kadın ve erkek çalışanların farklı maaşlar alması mümkün mü? Veriler bu soruya güçlü bir “Evet” yanıtı veriyor! 2023 itibarıyla ABD’de kadın çalışanlar, aynı niteliklere sahip olsa da erkeklerden düşük ücret alıyor. Hatta bir kadın çalışanın erkek çalışanın 12 aylık kazancına erişmesi için 15 ay çalışması gerekiyor. Yani anlayacağınız, iş dünyasının çeşitlilik ve kapsayıcılık noktalarında daha çok yol kat etmesi gerekiyor. Öyleyse hadi gelin, ilk adımı birlikte atalım. Ve cinsiyete dayalı ücret farklılıklarının detaylarını adım adım inceleyelim.

Cinsiyete Dayalı Ücret Farkı Nedir?

Cinsiyete dayalı ücret farkı, erkek ve kadın arasındaki ücret farkının erkek ücreti içindeki yüzdesidir. Kadınlar aleyhinedir ve dünyadaki pek çok ülkede görülen bir sorundur. Cinsiyet eşitsizliği, kadınların işgücüne daha az katılımı gibi pek çok soruna neden olmaktadır. Peki, bununla nasıl başa çıkılır? Bu ve daha pek çok sorunun cevabını sayfayı aşağıya kaydırarak okuyabilirsiniz.

Cinsiyete Dayalı Ücret Farklılığının Neden Olduğu Sorunlar Nelerdir?

Ne demiştik? Cinsiyetler arası farklı ücret uygulaması cinsiyet ayrımcılığı gibi sosyal sorunlara neden olur! Kadınlar ve erkekler arasındaki ekonomik farklılıklar kadınların finansal gücünü azaltarak ekonomik anlamda güvensizlik hissi uyandırır. Bu durum bir süre sonra kadınların işgücü piyasasından çekilmesine neden olur. Bu da ülkenin yetişmiş işgücü kapasitesinin yaklaşık yarısının istihdamdan çekilmesi anlamına gelir.

Daha düşük ücretler almak zorunda kalan kadınlar için yoksulluk kapıda bekleyen bir tehlikedir. Kadınlar için bu durum sosyal adalet anlayışının sarsılmasına, üretkenlik ve verim kaybına neden olabilir. Cinsiyete dayalı ücret farklılığı kadınların kariyer yapmalarına da engel olan bir durumdur. Daha az para kazanan kadınların kendilerine, eğitimlerine ve çeşitli becerilerine yatırım yapma imkanı azalır. Dolayısıyla erkekler ile girdikleri kariyer yapma yarışında dezavantajlı duruma düşerler. Bu da cinsiyetler arası dengeyi bozan bir diğer durumdur. Ayrıca bu durum kadınların sadece sadece belli pozisyonlar ile özdeşleşmelerine neden olur. Daha önemli pozisyonlara gelemeyeceğini düşünen kadınlar bir süre sonra bu istihdam döngüsünde sıkışabilir. 

Kadınların ücret eşitsizliğine mahkum olması bir süre sonra ülkenin genel ekonomik büyümesine de yansır. Kadınların ülke ekonomisinden yeteri kadar pay alamaması harcama alışkanlıklarını da olumsuz etkiler. Böylece orta vadede makro anlamda ekonomik durgunluğa neden olabilir ki bu genel bir bozucu etmendir.

Rakamlar ile Cinsiyete Dayalı Ücret Farkı

Cinsiyete dayalı ücret farkı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de aktüel ve geçerliliğini koruyan bir sorundur. Bu konuda pek çok yasal düzenleme ve sosyal çalışma yapılmasına rağmen bu konuda yapılan saha çalışmaları konunun çözümden uzak olduğunu göstermektedir. 2018 yılında çeşitli eğitim kademelerinden mezun olan ve çalışan kadınlarda yapılan bir çalışma ilginç sonuçlar ortaya koymaktadır. Buna göre ilkokul mezunu kadınlarda erkeklere oranla ücret farklılığı %20,7, ortaokul mezunu kadınlarda %17,2 oranındadır. Lise mezunu kadınlarda durum nispeten daha iyidir. Bu kademede ücret farklılığı oranı %14,7 civarındadır. Ancak ilginç bir sonuç olarak lise mezunu kadın çalışanlarda oran % 28,8 oranındadır ki en büyük farklılık bu örneklem grubundaki kadınlardadır. Bu durumun meslek lisesi mezunlarının daha spesifik teknik işlerde çalışması, meslek lisesi mezunu olup istihdama katılan kadın sayısının görece az olması gibi nedenleri bulunmaktadır. 

Yüksekokul ve üstü kurumlardan mezun olan kadınların ücret farklılığına mezun olma oranı ise %19,6 civarındadır. Tüm verilerin ortalaması alındığında ise ülkemizde kadın çalışanların aynı işi yaptıkları erkek çalışanlara oranla ücret farklılığına maruz kalma oranı %7,7 oranındadır. Bu oran dünya ülkeleri ile kıyaslandığında nispeten daha azdır. Bunun nedeni de ülkemizde çalışan kadınların erkeklere oranla daha iyi eğitimli olmasıdır. 

Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi’nde yayınlanan TÜRKİYE’DE CİNSİYETE DAYALI ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ:İŞVEREN YÖNLÜ BİR ANALİZ isimli makaleye göre; 2020 yılında Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret farkı %15,6 olarak tespit edilmiştir

Cinsiyete Dayalı Ücret Farkı Nasıl Önlenir

Cinsiyete dayalı ücret farklılığını önlemek için atılması gereken en önemli adım yasal mevzuatta yapılacak değişikliklerdir. Aslında ülkemizde ve dünyada pek çok ülkede kadın – erkek arasında eşit işe eşit ücret ilkesini yasal güvenceye alan kanunlar bulunmaktadır. Bu kanuna uymayan işverenlere cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Ancak sahada görülen sıkıntı bu konunun denetlenmesi sırasında yaşanmaktadır. Toplumun önemli bir kesimi tarafından tabu olarak görülen kadınlar daha az para kazanır ön kabulu maalesef kanunları sekteye uğratabilmektedir. Bu noktada kanun koyucu iradenin bu konunun denetlemesini de daha sıkı yapması beklenmektedir.

Ücret farklılığı ile ilgili olarak sonuç alınmasını sağlayabilecek bir diğer yol da şeffaf ücret politikasıdır. Bu noktada görev şirketlere düşmektedir. Şirketler ücret politikalarını şeffaf bir şekilde paylaşarak çalışanları arasında cinsiyete dayalı ücret farklılığı gütmediğini gösterir. Şirketler buna ek olarak bu konuda şirket politikası geliştirmelidir. Kadın çalışanlar ile işe alım sırasında cinsiyete dayalı olarak haksız rekabete neden olabilecek farklı ücretlendirme yapılmayacağını ifade eden taahhütnameler imzalanmalıdır. Bu durumun bütün şirketler tarafından uygulanması cinsiyete dayalı ücret farklılığının önlenmesi adına son derece vurucu bir hamle olacaktır. Şirketler ve kuruluşlar, çeşitlilik ve kapsayıcılığı teşvik eden politikalar benimseyerek kadınların liderlik rollerine yükselmesini desteklemelidir.

Cinsiyete dayalı ücret farklılığının ortadan kalkması adına alınacak en önemli aksiyonlardan birisi de bu konuda toplumsal duyarlılığın ve farkındalığın arttırılmasıdır. Bu konuda çeşitli sivil toplum kuruluşları ve  kadın derneklerinin çeşitli çalışmaları bulunmaktadır. Ancak bu çalışmaların derinleşmesi ve toplumun geneline yayılması gerekmektedir. Büyük şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri de kamuda ses getirerek kitlelerin dikkatini bu noktaya çekecektir.

Son içerikler